CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve görevden alınan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun duyurusunu yaptığı Kadıköy’deki İBB Filiz Akın Yükseköğrenim Kız Öğrenci Yurdu’nun açılışı yapıldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ”Ekrem İmamoğlu, yapımına, ismine karar verdiği binanın açılışında yok ama bir yandan da yüzlerce, binlerce açılış için oradan teşvik etmeye, gayret etmeye, akıl yormaya, dışarıya katkı sağlamaya devam ediyor. O yüzden herkes şunu bilsin, Tayyip Erdoğan’ı bir kez daha yeneceğiz. Karşımıza çıktığına, bu zulümleri yaptığına pişman edeceğiz. Bu parti bir adım geri atarsa Türkiye 100 yıl geri gider. Bu parti bir kelime eksik konuşursa Türkiye’yi sustururlar. Bu parti bir santim eğilirse bu millete diz çöktürürler. Diz çökmeyeceğiz, bu millete diz çöktürtmeyeceğiz” dedi.
Silivri’deki Marmara Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ve görevden alınan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi sosyal medya hesabından ”Gençlere güzel bir haberim var. Yapımını tamamladığımız yeni yurtları hizmete açıyoruz. Üniversitelilerin barınma sorunu yaşadığı İstanbul’da gençler için kaliteli, ekonomik ve güvenli yurtlar yapmaya devam ediyoruz. Bu dönemin ilk hizmete girecek yeni yurdu Kadıköy’de olacak” diye duyurduğu açılış yapıldı.
Yaşamını yitiren sinema oyuncusu Filiz Akın’ın isminin verildiği İBB Filiz Akın Yükseköğrenim Kız Öğrenci Yurdu’nun açılışına CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı ile Filiz Akın’ın ailesi de katıldı. CHP’li belediyelere yönelik yapılan operasyonlara dikkati çeken Özgür Özel, şunları söyledi:
”Bir süredir açılış yapmıyoruz. Nasıl yapalım? 30 Ekim günü Türkiye’nin en büyük ilçesine, CHP’nin seçilmiş belediye başkanını gözaltına alıp kayyım atadılar. Ahmet Özer ile, Esenyurt ile başladık. Beşiktaş’ta Rıza Akpolat’la devam etti. Aslında bunlar bir darbenin gelişinin habercileriydi. CHP’nin cumhurbaşkanı adayına, geleceğin cumhurbaşkanına, cumhurbaşkanı adayımıza, geleceğin iktidarına bir darbe hazırlığı vardı; bir darbe mekaniği işliyordu. Sonunda 19 Mart darbesi yaşandı. Tabii onun üzerine beklenenler ve beklenmeyenler oldu.
Saraçhane’de bir büyük direniş, 7 gün, 7 gece eylem, Maltepe’de tarihi bir miting ve her hafta sonu bir şehirde, her çarşamba akşamı da bir ilçemizde, İstanbul’da bir büyük eylemle hem seçtiklerimize hem seçme irademize, cumhuriyetin en önemli kazanımı olan seçimlere, sandığa sahip çıkıyoruz ama bir yandan da otel yangınlarıyla, askerlerin zehirlenmeleriyle, trafik kazalarıyla, orman yangınlarıyla, ormanın yanmasıyla, ormandaki canların yanmasıyla, söndürmeye çalışanların yanmasıyla, her gün yeni acılar yaşarken bir yandan da müzikler, konfetiler, alkışlar yapamayacağımız için açılış törenlerinden biraz uzak durduk.
”Açılışı yapılabilecek bin proje tamam”
Bir yandan da belediye başkanlarımız, büyükşehir belediye başkanlarımız bütün bu baskılara rağmen bir kere zaten tasarruf tedbirleri ellerini, kollarını bağlamışken diğer yandan ülkeyi yöneten iktidar, ‘Silkeleyin bunları’ deyip yıllardır tahsil edilmeyen paralar bir seferde faiziyle bizlerden tahsil edilirken devletin yollaması gereken ödenekler yollanmazken diğer yandan da ağır bir yargı tacizi saldırısı altındayken ihale açacaksınız, girecek firmayı bulmayı zorlanırken şartnamenin altına imza atacak bürokrat bulmakta zorlanırken bir yandan biraz önce başkanımın dediği gibi inadına, ısrarla çalışan, gayret eden belediye başkanlarımızın da elbette marifetleri, icraatları iltifata ve görünür kılınmaya muhtaçtı. Bunu hak ediyorlardı.
Sayın Gökan Zeybek’e geçtiğimiz günlerde sordum. ‘Sürekli bir açılış talebi var. Nedir rakam?’; ‘Türkiye genelinde, genel başkan düzeyinde açılışının yapılabileceği, yani belediyenin kendi içinde yapıp açabileceği mütevazı hizmetler filan değil, genel başkan düzeyinde gelip açılışının yapılabileceği bin proje tamamlandı’ dedi. Binin üzerindeyiz. İstanbul’da sayı 100’ü geçmiş durumda.
”Seçilecek Cumhurbaşkanımız ilk vereceği talimatı TOKİ’nin yurt inşa etmesi olacak”
16’ncısı da müjdelendiği üzere Şişli’de Zübeyde Hanım Kız Öğrenci Yurdu olacak. Sayı 5 bin 900’ün üzerine çıktı ama Ekrem Başkan’ın taahhüdü olan 15 bini bu dönemin sonunda yani 2029 seçimlerine giderken 15 bin öğrenci kapasitesine ulaşacağız. Sıfırdan 6 bindeyiz. 15 bine doğru kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Tabii bu noktada bunun bir barınma sorununa işaret ettiğini ve karınca kararınca çözüm ürettiğini söyleyelim ama esas mesele devletin, Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten iktidarın kararlılığı ile olacak. CHP’nin iktidarında Cumhurbaşkanımızın, yürütmenin başındaki Cumhurbaşkanımızın ilk vereceği talimat TOKİ olacak. Bir yıl içinde bütün öğrencilere yetecek kadar cumhuriyet yurtları TOKİ tarafından inşa edilecek. Bizim öğrencimizi, kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı, evlatlarımızı kimsenin insafına terk edecek hâlimiz yok. Zaten şu anda Tayyip Erdoğan’ın insafına terk edildiler. Hatırlayalım, diyordu ki, ‘Biz iktidara geldiğimizde’ kendinden önceki hükümeti eleştiriyor, Sayın Devlet Bahçeli’yi, rahmetli Ecevit’i eleştiriyor. ‘450 liracık KYK bursu’ diyordu. ‘Şimdi 3 bin lira oldu, geçen sene 2 bin lira’ diyordu.
”1,5 çeyrek altın verilse KYK bursu 10 bin 500 lira olacak”
Türkiye’de her hesap şaşar, altın hesabı şaşmaz. Bülent Ecevit‘in başında olduğu hükümetin, üçlü koalisyonunun son yatırdığı öğrenci bursu 450 lira. 304 liralık çeyrek altından 1,5 tane satın alıyordu. Bugün verdiği 3 bin lira, 7 bin liralık çeyrek altının yarısını almıyor. Arada üç kat satın alma gücü var ve eğer bugün 1,5 çeyrek altın verilse KYK bursu 10 bin 500 lira olacak. Oysa bugün 3 bin lira veriyor. Burada bugün İBB yurtlarından öğrenci arkadaşlar var. Onlar bilmez ama burada açılışa katılan herkes bilir. Eskiden sistem şuydu. Üç öğrenci bir araya gelip KYK bursunu birleştirsen ev tutardın. Bugün 3 çarpı 3, 9 bin lira ile kümese giremezsin İstanbul’da ama o 1,5 çeyrek altın, geleneksel rakam tutuyor olsa 10 bin 500 lira veriyor olsan üç öğrenci 30 bin liraya İstanbul’da bir öğrenci evine girilebilir. İşte ortada Tayyip Erdoğan’ın her meseleyi aldığı gibi emekliyi en düşük emekli maaşını 8 çeyrek altından alıp 2 çeyrek altına indirdiği gibi öğrencinin barınma sorununa da AK Parti iktidarı iyi gelmemiş, aksine olumsuz tesir etmiştir. Bunu görmek, bunun farkında olmak önemli.
”CHP iktidarında cemaatlerin peşinde koşmak yerine herkes eşit şekilde yararlanacak”
CHP iktidarında hem öğrenci bursları hak ettiği noktaya gelecek hem de kimse yurt için özel yurtların, cemaatlerin peşinde koşmak ya da kısıtlı sayıda bursa başarı puanlarıyla ya da ailesinin ekonomik durumundan dolayı yerleşmeye çalışma yarışı içine girmek yerine, devletin sağlayacağı yurtlardan ve burslardan eşit bir şekilde herkes yararlanacak. Öncelikle bu yurdun yapılmasında Caferağa’dan geçerken Ekrem Başkan envanterdeki bir İSKİ tahsilat bürosunu, veznesini ‘Ya buraya bir yurt olur’ demiş. Onu biraz önce anonsu yapan değerli arkadaşımızdan öğrendim ama benim de şahitliğim şudur: 21 Mart’ta sevgili Filiz Akın’ı kaybettik. Bunu gözaltında öğrenmiş, çok üzülmüş. Sonra benim kendisini Silivri’de ilk ziyaretimde, tahmin ediyorum 23 ya da 24 Mart. Bana dedi ki ‘Genel Başkanım Filiz Akın’ı da kaybettik. Çok üzüldüm. Çok aydın bir Cumhuriyet kadınıydı, kadına karşı şiddetle mücadelesi ve kadınların toplumda sosyal yaşamdaki mücadeleleri için bayraktardı. Kız öğrencileri için çok çalışmaları vardı. Biz Kadıköy’de harika bir yurt yaptık, yakında da bitecek. Acaba o yurda Filiz Akın’ın adını versek ne dersiniz’ dedim. ‘Harika olur. Ailesiyle konuşmak lazım.’ O günden hemen birkaç gün sonra Sönmez Bey’in telefonuna ulaştık, ben sordum, kendisi büyük memnuniyet duyacağını söyledi. Biz de ağustos ayının sonuna doğru böyle bir açılış için sözleştik.
”Erdoğan yolsuzluktan yargılandı”
Son sözüm. Ekrem Başkan niye yok? Ekrem Başkan’ın Türk Ceza Kanun’da dahi yazmayan önemli bir suçu var, o yüzden içeride tutuluyor. Ekrem Başkan, Tayyip Erdoğan’ı defalarca yenme suçundan, mükerrer olarak bu suçu işlediği için içeride tutuluyor ve tutukluluğun sebebi, yani suçu Erdoğan’ı yenmek ve mükerrer olarak bu suçu tekrar etmek. 4 kez üst üste işlemek. Yargılamasının tutuklu olmasında da önemli bir gerekçe var. Bu suçu bir kez daha işlemeye azmetmiş olmak. Bu suçu bir kez daha işlemeye azmetmiş olmaktan dolayı içeride tutuluyor. Sayın Erdoğan, İstanbul siyasetçisi. Beyoğlu Belediyesi’ne aday oldu, kaybetti. Milletvekili adayı oldu, kaybetti. Daha sonra 5 adayın yarıştığı yerde yüzde 23,5 oy gibi bir oyla, -ki her seçim rekabette her seçimin sonucunda saygılıyız- yüzde 23 gibi bir oyla İBB Başkanı seçildi. Sonra okuduğu bir şiirden dolayı bence haksız bir şekilde, çünkü düşünce suçudur ve düşünce suç olmaz.
Şiirden suç çıkmaz, yargılandı ve hapis yattı 3 aylığına ama o sırada İBB Başkanıyken rüşvetten, irtikaptan, ihaleye fesat karıştırmadan, yolsuzluktan, zimmetten de yargılandı. Hiçbirisinden dolayı bir gün kapısına polis gelmedi. Bir gün gözaltında tutulmadı. Bir gün tutuklu kalmadı. Mahkeme kararı kesinleşti yine tutuklanmadı. Yargıtay aşamasındaki kesinleşmeden sonra telefonla çağrıldı, mitingle ayrıldı, davul zurna ile hapse girdi -ki İBB Başkanlığı bitmişti o anda- Kaybetti başkanlığı, çünkü ceza kesinleşmişti. Yanında yatacak kişiye kadar karar verdiler. Bir şiir albümü, yani mevcut şiirleri okudu. Kaset çıkardı, orada kayıt aldılar. Kaset çıkardılar. Bunu dışarıya ulaştırdılar. Kimse mani olmadı. 30 bin ziyaretçisi geldi, bununla övünüyor, hâlen övünüyor.
”İmamoğlu’nun bir kez daha yenmesinden endişe eden Erdoğan’ın zulmü bu”
Oysa Ekrem Başkan’a ziyaret yasağı, kısıtı var. Milletvekili olmayanlar, İBB Başkanvekili bile 2 ayda bir zor randevu alıyor. Sesini metrolardan kısıyorlar, oysa seçilmiş İBB Başkanı. Görevi bitmedi, orantısız bir tedbirle tutuklu. Normalde görevinin başında olması lazım. Resimlerini indiriyorlar, seçilmiş başkanın. İBB binasına bile resmi asılınca ‘gelip indirin’ diyecek kadar hadsizleşebiliyorlar. Böyle eşitsiz şartlarda Ekrem İmamoğlu’nun bir kez daha kendisini yenmesinden endişe eden Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’a yaptığı zulüm bu. Tayyip Bey defalarca yenildiği gibi Beylikdüzü’nde 2014’te, 2019’da, 31 Mart’ta İBB’de karşısında Meclis Başkanı varken hazımsızlıkla iptal ettikleri seçim yenilendiğinde 23 Haziran’da son Başbakanı yenerek, bir sonraki sefer karşısına çıkarılan, ‘Şehirciliği en iyi bu biliyor’ dedikleri Murat Kurum’u perişan ederek önce 13 bin küsür oyla, sonra 806 bin oyla en nihayetinde 1 milyonun üzerinde bir farkla İstanbul’a seçildi.
”Erdoğan, AK Parti öncesi yenildiği gibi son seçimin mağlubudur”
31 Mart’ta İstanbul’da Tayyip Erdoğan’ı o yendi, Ankara’da Mansur Yavaş, diğer şehirlerde arkadaşlarımız ve partimiz birinci parti oldu. Erdoğan’ın kurduğu parti, kurulduğu günden beri ilk kez ikinci parti oldu. CHP nüfusun yüzde 65’ini, sandıkla belediye başkanı seçimlerinin yapıldığı dönemin bir partiye nasip olan en yüksek belediyesini nüfus üzerinden elde etti. Şimdi bu durumda bir tane yenilmez var. Tayyip Erdoğan, AK Parti öncesi yenildiği gibi son seçimin mağlubudur. Bir seçim kazanınca öncesindeki her şeyi aklayan, sonrasındaki her şeyi hak gören, bu sefer kaybetti. Son seçimin kazanan partisi CHP’dir. Şu anda o partinin cumhurbaşkanı adayı diye bir şey yoktur. O parti bir cumhurbaşkanı adayı belirleyecekti 23 Mart’ta. Adayımızı 19 Mart’ta, yani dört gün gözaltını hesap ederek seçimden 4 gün önce aldılar. Bir gece önce de diplomasını iptal ettiler. Maskat cumhurbaşkanı adayı olamasın, ön seçim yapılamasın. Biz o gün o sandığı kendi kendimize kursaydık CHP’nin adayını belirleyecektik 2 milyon kişiyle. Meydanı okuyunca biz de meydan okuduk. O sandığın yanına dayanışma sandığı koyduk ve belirlenen aday, CHP’nin değil, 15,5 milyon vatandaşımızın aday gösterdiği cumhurbaşkanı adayı.
”Bu milletin adayını içeride tutuyorlar”
Bu milletin adayını içeride tutuyorlar. Yani bu millete kafa tutuyorlar. Kafa tutulan CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel, İBB’nin seçilmiş Başkanı Ekrem İmamoğlu falan değil. Kafa tutulan milletin kendisidir. 15,5 milyon kişi, kimi iki bastonuyla merdivenlerden çıkıp ‘Evladımı seçmeye geldim’ diyen teyze var orada. Kimi karnında 3 aylık bebeğiyle karnındakinin geleceğine sahip çıkan annenin oyu var orada. Şimdi o kişi, yapımına karar verdiği binanın, ismine karar verdiği binanın açılışında yok ama bir yandan da yüzlerce, binlerce açılış için oradan teşvik etmeye, gayret etmeye, akıl yormaya, dışarıya katkı sağlamaya devam ediyor. O yüzden herkes şunu bilsin, bir kez daha yeneceğiz. Tayyip Erdoğan’ı bir kez daha yeneceğiz. Karşımıza çıktığına, bu zulümleri yaptığına pişman edeceğiz. Her kim ki CHP’yi kolay lokma zanneder, her kim ki CHP’nin il başkanından en yeni üyesine, genel başkanından en genç üyesine kadar onları yıldıracağını, yenebileceğini, geri adım attıracağını zanneder; işte hayatının hatasını orada yapar. Bu parti bir adım geri atarsa Türkiye 100 yıl geri gider. Bu parti bir kelime eksik konuşursa Türkiye’yi sustururlar. Bu parti bir santim eğilirse bu millete diz çöktürürler. Diz çökmeyeceğiz, bu millete diz çöktürtmeyeceğiz.”
Yurt hakkında
İBB, üniversite öğrencilerine güvenli, konforlu ve uygun koşullarda barınma hizmeti sunmak amacıyla hayata geçirdiği öğrenci yurtlarına bir yenisini daha ekledi. Kadıköy’de inşa edilen Filiz Akın Yükseköğrenim Kız Öğrenci Yurdu, 87 öğrenci kapasitesiyle 2025–2026 akademik döneminde kapılarını açıyor. Türk sinemasına ve kültürel yaşama katkılarından ötürü ismi verilen yurt, merkezi konumu, toplu ulaşıma yakınlığı ve modern imkanlarıyla gençlerin eğitim hayatına önemli bir destek sunacak. İBB Yükseköğrenim Öğrenci Yurtları, üniversite eğitimi için İstanbul’a gelen gençlere temiz, konforlu ve güvenli barınma hizmeti sağlayabilmek amacıyla görevden alınan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun talimatıyla ilk kez 2021-2022 akademik döneminde hayata geçirildi. İlk kez 3 yurtta 622 öğrenci kapasitesi ile hizmete başlayan İBB Yurtları, 2024-2025 döneminde 14 yurtta 5 bin 819 öğrenciye ev sahipliği yaptı.
24 saat sıcak su ve kesintisiz internet
Kadıköy’de Filiz Akın Yükseköğrenim Kız Öğrenci Yurdu (87 öğrenci) ile Şişli’deki Zübeyde Hanım Yükseköğrenim Kız Öğrenci Yurdu’nun (326 öğrenci) açılmasıyla birlikte 2025-2026 akademik döneminde İBB Yurtlarının sayısı 16, öğrenci kapasitesi ise 6 bin 232 olacak. Yurt binasında 20 adet 4 kişilik, 1 adet 6 kişilik ve 1 adet 1 kişilik olmak üzere 22 odada 87 öğrenci kapasitesi ile hizmet verilecek. Yurtta her odada ranza ve yatak, buzdolabı, elbise dolabı, çalışma masası, sandalye ve kitaplık yer alıyor. Duş ve WC alanlarının odalarda konumlandırıldığı yurtta yemekhane, hobi mutfağı, bilgisayar odası, TV aktivite odası, kütüphane, spor salonu, çamaşırhane ve ütü odası, mescit, valiz odası, ziyaretçi bekleme alanı ve teras şeklinde öğrencilerin ortak kullanım alanları bulunuyor. 24 saat kesintisiz internet, 24 saat sıcak su, temizlik hizmeti, güvenlik hizmeti ve elektrik kesintilerine karşı jeneratör bulundurulması da yeni yurdun sunduğu imkanlar arasında yer alıyor.