ANKARA – Saadet Partisi ve Gelecek Partisi milletvekillerinin oluşturduğu SAADET Meclis Grubu, 2024 bütçe kanun teklifine ilişkin karşı görüşlerini içeren 233 sayfalık muhalefet şerhi hazırladı.
Türkiye’deki mevcut ekonomik tablonun mercek altına alındığı şerhte, büyüme rakamlarına değinildi ve “Türkiye’nin ekonomik büyüme rakamları, hükümetin kendi belirlediği hedeflerin üzerinde gözükse de bu, vatandaşlarımızın yaşam kalitesine yansıyan bir büyüme değildir” ifadeleri kullanıldı. Türkiye’nin tüketim odaklı büyüdüğüne ve yatırım odaklı büyümenin sınırlı kaldığına dikkat çekilen şerhte, “Özellikle kişisel tüketim harcamalarının büyümeye katkısı daha yüksek oranda gerçekleşmektedir. Büyümenin hizmet sektörü ve kişisel tüketim üzerinden gerçekleşmesi enflasyonist bir zemin ortaya çıkarmakta ve enflasyon üreten bir büyüme şekli oluşturmaktadır” denildi.
‘ÖĞRETMENLER TEMİZLİK İŞÇİLİĞİ, MÜHENDİSLER FOTOKOPİCİLİK YAPMAK ZORUNDA KALIYOR’
Şerhin işsizlik başlıklı bölümünde genç işsizlik ile genel işsizliğin birbirine paralel seyrettiği ifade edildi, istihdam politikaları şu ifadelerle eleştirildi:
“Öğretmenler temizlik işçiliği, hukuk fakültesi mezunları çaycılık, mühendisler fotokopicilik yapmak zorunda kalmaktadır. Eğitimlerine uygun olmayan işlerde çalışan gençlerin ülke ekonomisine sunduğu katma değer oldukça sınırlı seviyede kalmaktadır. Betona yapılan yatırımlar ve ucuz işgücüne dayalı ihracat genç işsizliğini azaltmamaktadır. Ne ilginçtir ki ülkemizde işsizlik en çok yükseköğretim mezunu gençleri arasında yaygındır. İş bulamadığı için ekonomiye katkı sunmayan her genç ülke ekonomisine artı bir yüktür.
‘ENFLASYONDA, YOKSULLUKTA, GIDA FİYATLARINDA ŞAHLANDIK’
Enflasyona ilişkin değerlendirmeler yapılan şerhte, “21 yıldır ülkemizi yöneten AK Parti iktidarında birçok sorun yeniden başlangıç seviyesine dönmüş durumdadır” denilirken şu ifadeler kullanıldı:
“AK Parti 2018 Seçim Beyannamesinde, ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yeni bir şahlanış dönemine gireceğiz’ denilmektedir. Geldiğimiz noktada gerçekten şahlandık! Bu Şahlanış Başka bir Şahlanış. Peki nerede şahlanış yaşadık? Enflasyon oranlarında, dolar kurunda, gıda fiyatlarında, akaryakıt fiyatlarında, yasaklarda, yoksullukta muazzam yükseliş yaşanmıştır. 2017 yılında yüzde 11,92 olan tüketici enflasyonu 2023 Ekim dönemi için yüzde 61,36’ya ulaşmıştır.”
‘ESKİNİN BİR YILLIK ENFLASYONU BİR AYDA YAŞANIYOR’
İktidarın bir dönem savunduğu “Faiz sebep, enflasyon sonuç” savına değinilen şerhte, “Netice itibariyle ‘AK Parti sebep, enflasyon sonuçtur’ teorisini tarihe geçirmişlerdir. Eskinin bir yıllık enflasyonu bir ayda yaşanmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
‘2023 HEDEFLERİNİ NE KADAR TUTTURDUNUZ Kİ, 2053 HEDEFLERİ KOYUYORSUNUZ?’
AK Parti Hükümeti’nin 2011 seçim beyannamesinde ortaya koyduğu 2023 hedeflerinin hatırlatıldı: “Cumhuriyetimizin 100. yılında ülkemizi hak ettiği noktaya taşıyacak hedefler 12 yıl boyunca her dönem bir retorik olarak kullanıldı ve bu söylem üzerinden seçmenden oy istendi. Fakat bu hedeflere ulaşma çabası tam bir fiyasko ile sonuçlandı. Şimdi de tüm hedeflerini ıskalamış müflis bir iktidar olarak milletimizin önüne 12. Kalkınma Planı ile birlikte 2053 hedefleri koymaktadırlar. 2023 hedeflerini ne kadar tutturdunuz ki, 2053 hedefleri koyuyorsunuz?”
‘BÜTÇE GEÇİCİ ÇÖZÜMLER VE POPÜLİST HARCAMALARLA DOLU’
Şerhte 2024 bütçesi için, “Bütçe, yüksek enflasyon ve dış borç yükü altında boğuşan ekonomiye yönelik ciddi tedbirler almak yerine, geçici çözümler ve popülist harcamalarla doludur. Kamu harcamalarındaki artış, verimlilikten yoksun ve sürdürülebilir olmayan bir büyümeyi teşvik ederken, vergi politikalarındaki değişiklikler, sosyal adaleti zedeleyerek gelir dağılımı dengesizliklerini daha da artırmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
‘FAİZ ÖDEMELERİ ORANTISIZ BÜYÜK’
2024 bütçe kalemlerinin sınıflandırılmasına dair en çok dikkat çeken hususun faiz ödemelerinin bütçedeki orantısız büyüklüğü olduğuna dikkat çekilen şerhte, şöyle denildi: “Faiz ödemelerinin yüksek oranı, hükümetin borçlanma stratejisinin ülkenin mali sağlığı üzerinde oluşturduğu baskıyı ve ekonomik kırılganlığı işaret etmektedir.”
Şerhte, cari transferler ve sermaye giderleri için de, “Cari transferler ve sermaye giderlerinin yüksek oranları, bütçe kaynaklarının stratejik ve verimli bir şekilde kullanılıp kullanılmadığı konusunda şüpheler uyandırmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
‘BÜTÇENİN NEREDEYSE DÖRTTE BİRİ AÇIK VERİYOR’
Bütçe ve vergi gelirinin bütçe giderlerini karşılama oranının yüzde 75,88 ile yüzde 75,72 arasında değişkenlik gösterdiği kaydedilen şerhte, “Bu oranlar bütçenin neredeyse dörtte birinin açık verdiğinin net bir göstergesidir. Ekonomideki bu disiplinsizliğin, gelecekteki kuşaklara yük oluşturduğu ve ekonomik istikrarın sürdürülebilirliğini tehlikeye attığı açıktır” denildi.
2024 bütçe gelirlerinin yüzde 89,63’ünün vergi gelirlerinden oluştuğu belirtilen şerhte KDV ile ÖTV’nin toplam vergi gelirleri içindeki oranının yüzde 57 olduğu kaydedildi.
‘BÜTÇEDEKİ EN BÜYÜK ÖDENEK FAİZ ÖDENEĞİ: VATANDAŞIN VERGİLERİ FAİZ LOBİLERİNE GİDİYOR’
Vatandaşın ödediği vergi gelirlerinin yüzde 15’inin de faize gittiği ve bütçe içindeki en büyük ödeneğin faiz ödeneği olduğu belirtilirken şöyle denildi: “Vatandaşlarımızın ödediği vergiler faiz lobilerine gitmekteyken insanlarımız vergi yükünün altında ezilmektedir. Vergi yükünün üstüne birde faiz yükü ve Kur Korumalı Mevduattan kaynaklanan yüklerde bulunmaktadır.”
2024 BÜTÇESİNDE ŞİMDİDEN AÇIK VAR, FAİZ GİDERLERİ YÜZDE 100 ARTACAK
Tüm bakanlıklarının bütçelerinin detaylı bir biçimde incelenerek eleştirildiği şerhin sonuç bölümünde devletin giderlerinin 11 trilyon 89 milyar TL, gelirlerinin ise 8 trilyon 437 milyar TL olduğu ve daha 2024 başlamadan 2 trilyon 652 milyar TL bütçe açığı bulunduğu belirtildi ve “2023’te oluşan yüksek bütçe açığından dolayı 2024 yılında ödeyeceğimiz faiz giderlerinin neredeyse yüzde 100 artarak 1,25 trilyon TL olacağının öngörüldüğünü görmekteyiz” dendi.
‘HALKA KIRBACI VURMA, GARİBANI EZME, MAZLUMU İNLETME BÜTÇESİ’
Hükümetin bütçe açığını vergilerle kapatacağının anlaşıldığı kaydedilen şerhte şu ifadeler kullanıldı:
“Tüm vergi gelirlerinin en az yüzde 50’sinden daha fazlası dolaylı vergilerden, yani zar zor geçinen yoksul halk kesiminden temin edilecektir. Çok üzülerek görüyoruz ki bu bütçe ekonomiyi tekrar diriltme bütçesi değil, halka kırbacı vurma, garibanı ezme, mazlumu inletme bütçesidir. Hükümet zengin olan kesimden alacağı vergiyi artırmayı tercih etmemiş, bunun yerine köylüsünden esnafına, işçisinden emeklisine tüm dar gelirlilerin üstündeki eziyetini artırmayı tercih etmiştir.”
‘BÜTÇE KALEMLERİ TEKRAR ELE ALINMALI’
Bütçede harcamaların adaletsiz bir şekilde dağıldığının ve sosyal refahın artırılması adına yeterli önlemlerin alınmadığının görüldüğü belirtilen şerhte, “Daha adil bir gelir dağılımı ve sosyal adalet için ekonomi yönetiminde daha fazla çaba harcanması gerekmektedir. Bütçeyle ilgili olarak adil bir düzene dayalı ekonomik model doğrultusunda daha çok üretim ve istihdam yaratılması bir zorunluluktur. Sanayi ve tarımın desteklenmesi, yerli üretimin teşvik edilmesi noktasında bütçe kalemleri tekrar ele alınmalıdır” denildi.
2024 BÜTÇESİ ÜLKENİN İFLASINA ADIM ADIM GİDEN BİR RANT PLANLAMASI
2024 yılı bütçesinin “Halkın yoksul kesimini daha fazla ezmek, kendi yandaşlarına sermaye transferi yapmak, faiz lobisine daha fazla kaynak aktarmak, iş yapan ticaret erbabını batışa doğru sürüklemek üzerine kurulmuş, ülkenin iflasına adım adım giden bir rant planlaması olduğu” belirtilen şerhte, “Uçuruma doğru hızla giden bu planlamanın ve bütçenin ivedi olarak düzeltilmesi yönünde son defa iktidar sahiplerini uyarıyor ve sadece rant sahiplerini kollayan 2024 yılına ilişkin bütçeyi kabul etmiyoruz” denildi.