Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Isabelle Dumont, İsrail’in kendini savunma hakkına sahip olduğunu belirterek, “Bu hakkı kullanırken de İsrail uluslararası hukuka riayet etmelidir.” dedi.
Türkiye’deki görevine ağustos ayında atanan Büyükelçi Dumont, İsrail-Filistin çatışması ve Fransa’nın Afrika atılımları hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Dumont, “İsrail-Filistin arasında yaşanan olaylarda çok acı sahneler izliyoruz, acı olaylara şahitlik ediyoruz. Son günlerde yaşanan olaylara ilişkin değerlendirmenizi merak ediyoruz.” sorusuna, “7 Ekim’de Hamas tarafından sivillere yönelik bir terör saldırısı gerçekleşti.” yanıtını verdi.
Ülkesinin İsrail’e yönelik terör saldırılarını sert şekilde kınadığını hatırlatan Dumont, 35 Fransız vatandaşının öldürüldüğünü ve 9 Fransız vatandaşının da rehin alınmasıyla ülkesinin can evinden vurulduğunu söyledi.
Dumont, tüm esirlerin serbest bırakılması için koordinasyon içinde çalışıldığını ve Fransa’nın tutumunun çok net olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“İsrail, eşi benzeri görülmemiş ölçekteki eşgüdümlü yapılan bir terör saldırısına karşı kendisini savunma hakkına sahip. Bu hakkı kullanırken de İsrail uluslararası hukuka riayet etmelidir. İsrail makamlarına, sivil hayatın azami düzeyde korunmasına olan bağlılığımızı hatırlatıyoruz. Ayrıca, özellikle Refah Sınır Kapısı’nda güvenli insani yardım erişiminin korunması konusunda da çağrıda bulunuyoruz.”
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un İsrail’i ziyaret ettiği sırada, siyasi süreç yeniden başlatılmadan barışın sağlanamayacağı yönündeki görüşünü yinelediğini aktaran Dumont, “Fransa’nın tutumu şöyle; İsrail’in güvenliğini garanti altına alan ve Filistin halkının meşru taleplerini karşılayan iki devletli bir çözüm.” diye konuştu.
AA muhabirinin, “7 Ekim’de saldırıların başladığı tarihte neler olduğunu biliyoruz. Şu anda Gazze’de yaşanan olayları da biliyoruz. Çok sayıda çocuk ölümü var. İsrail ve Hamas çatışmasında çok sayıda sivil, çocuk, bebek, yeni doğan hayatını kaybetti. İnsanlar çocukların bedenlerini enkaz altından topluyor. Fransa’nın bu konuda tepkisiz kalması, somut bir yanıtının olmaması hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna cevaben Dumont, şunları kaydetti:
“Acıların karşı karşıya getirilmesi gerektiğini düşünmüyoruz. Çok net söyledim. Biz Fransa olarak Hamas’ın sivillere yönelik, bunların arasında kadın ve çocuklar da var, terör saldırılarını kınıyoruz. İsrail’in teröre karşı kendini savunma hakkının olduğunu düşünüyoruz ve bunu yaparken, yani İsrail kendini savunurken şöyle bir çağrıda buluyoruz, mümkün olduğunca siviller korunmalı.”
Macron’un, rehinelerin serbest bırakılması ve hayatların kurtarılmasına imkan tanıyacak çözüme mümkün olan en kısa sürede ulaşılması için İsrail, Filistin ve Mısır’a gittiğini anlatan Dumont, Macron’un yaptığı ziyaretlerle aktif bir rol oynadığı değerlendirmesinde bulundu.
Dumont, Fransa’nın, Gazze için 2022’de sağladığı 95 milyon avroluk insani yardıma ek olarak 10 milyon avro daha sağladığını aktardı.
Büyükelçi, son olarak Gazze’deki Filistinlilere yönelik 54 ton insani yardım malzemesi (ilaç, çadır, tıbbi malzeme) ulaştırılacağını, Fransa’nın insani yardım konvoylarının geçişine izin verilmesi için insani ateşkes çağrısında bulunduğunu dile getirdi.
Dumont, “Gerilimin düşmesi durumunda, henüz o noktada olmasak bile, bu uygulama zamanla ateşkese yol açabilir.” ifadesini kullandı.
Macron’un Afrika’ya yönelik stratejileri
AA muhabirinin, “Cumhurbaşkanı Macron, yeni bir Afrika stratejisi yürüteceğinden bahsetmişti. Bu stratejinin ana hatları ne olacak?” sorusuna, Dumont, Macron’un şubatta Afrika’ya yönelik stratejilerinde yeni bir yaklaşım sunduğu ve bu yaklaşımın bazı ilkelere dayalı olduğu yanıtını verdi.
Dumont, bu ilkelere ilişkin, “Bu yeni, dengeli, karşılıklı ve sorumlu ilişki kurmaktan ibaret. 2019’dan itibaren CFA frangının reformu, bazı eserlerin iadesi, yardım mantığından dayanışmaya ve ortaklığa dayalı yatırım mantığına geçiş gibi somut unsurları içeriyor ve ortaklık kelimesi çok önem arz ediyor.” görüşünü paylaştı.
Bunun yanı sıra stratejilerin yeni bir askeri ortaklık modeli inşa etmeyi içerdiğini kaydeden Dumont, “Amaç, Fransız (askeri) birliklerinde gözle görülür bir azalma ve Afrikalı ortaklarımızın da daha da güçlenmesiyle müşterek yönetilen üslere sahip olmaktır. Bunun dışında çıkarlarımızı da savunmayı öngörüyor bu strateji. Sivil toplumla ve özellikle Afrikalı gençlerle ele almamız gereken iklim, demokrasi, ekonomi gibi ortak konular var.” ifadelerini kullandı.
Dumont, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de sıklıkla dile getirilen yeni-sömürgecilik suçlamalarını reddettiğimi çok net bir şekilde, dostane biçimde ifade etmek isterim. Türkiye’nin, bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu’na ait olan birçok ülke ile güçlü bağları var. Fransa’ya gelince, Afrika kıtası ile tarihi, dil konusunda, kültürel bağlarımız var. Dolayısıyla Fransa’nın, bizim sunduğumuz ve size az önce anlattığım ortaklıktan yararlanan bu kıtayla ilişkilerini sürdürmesi normal. Bize gelince, başka bir çağa ait olan rekabet mantığını reddediyoruz ve diğer ülkelerle olduğu gibi Türkiye ile de hem Afrika’nın yararına hem de ortak yararımıza dair yapacak çok şeyimiz olduğuna inanıyoruz.”
(Bitti)